Muzaffer TEKİN Ankara Emniyet Müd.Tem Şube http://www.nawestlaw.com/bonus-siteleri Müdürlüğü 26.05.2006 günü vermiş olduğu ifadesinde; Kendisini 1988 yılında Mete YALAZANGIL vasıtasıyla tanıdığını,1988-1998 yıllan arasında iki veya üç defa görüştüklerini, Bir ara bir güvenlik şirketi kurduğunu, bir ara da yurtdışında tahsil için bulunduğunu duyduğunu, Akın BİRDAL olayında beş sene ceza evinde yattığını bildiğini, Bir dönem Ulusal Birlik Partisini Kurduğunu,bu hareketin içinde yer almamı yönetim kuruluna gelmesini istediğini, Ancak kendisinin kabul etmediğini, Muzaffer TEKİN' savcılığımızda alman ifadesinde C.savcılığına posta ile gelen Sulhi CANACAR imzalı mektup içeriği sorulduğunda; Akın BİRDAL suikastı ile ilgili betebet güncel giriş 2024 olarak aranan Semih Tufan GÜLALTAY'ı evinde saklamadığını, ancak bu kişiyi saklayan Emekli Binbaşı Mahmut Zihni OZAN'm kendisinin arkadaşı olduğunu, Semih Tufan vip betkanyon GÜLALTAY' ı sözü edilen olaylardan 2-3 sene önce Mete YALAZANGİL aracılığı ile tanıdığım,olayı basından duyduğunu ve olayla ilgili olarak kendisinin ifadesinin alınmadığını, Doğuş Factoring Şirketinin hissedarı olduğunu, Ahmet ÇEKENKIRAN'm da bu şirketin sahibi olduğunu, İlhan PARLAK ve Hasan PARLAK'm Danıştay soruşturmasında kendisi ile birlikte ismi geçen Ayhan PARLAK'm kardeşleri olduğunu, Nezahat KELEŞ ve Erdoğan KELEŞ' i tanımadığını ve Doğuş Factoring Şirketinin 2003 yılında kapatıldığını, SEMİH TUFAN GÜLALTAY'IN CEZAEVİNE GİRMESİNDEN SONRA AİLESİ İLE İLGİLENDİĞİNİ, bu kişi 2003 yılında cezaevinden çıktıktan bir müddet sonra tekrar irtibat kurduklarını,yaklaşık 3 senedir görüşmediklerini, beyan etmiştir. FUAT TURGUT hakkımda şikayetçi olan ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in avukatıdır, aynı zamanda yargılandığım dosyanın şikayetçilerinden biri olduğu, kendisinin Küçükyalı semtinde sahibi olduğu plazasının olduğunu ve bu plazamn diğer katlarını KEMAL BUBLİŞ isimli kişiye kiraya verdiğini, KEMAL BUBLİŞ'e açıktan para verdiğinden dolayı da alacağının olduğunu, ESRA FERİDE GÖKÇİMEN ' de FUAT TURGUT' un kardeşi SUAT TURGUT, KEMAL BUBLİŞ' e ortak olduklarını, ortaklıklarının resmi olduğunu, kendisine olan kira borçlarını ve KEMAL' den olan şahsi alacağını ödemediklerinden dolayı haklarında icra takibatı başlattığını, bu dönemlerde ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in kendisini Kuvva-i Milliye Derneğinin Çamlıca' daki bir toplantısına davet ettiğini ancak katılmadığını.
Fotoğrafı arın Denizli Milletvekili Kemal Aykurt'a satıldığı ileri sürülüyor. ÖZEL BÜRO KOORDİNASYON YÖNETİCİSİ ERKUT ERSOY" İkametinde yapılan aramada elde edilen; 1 sayfalık "Büyük Türk Milletine Duyuru " başlıklı 11.11.2005 tarihli Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ imzalı bilgisayar çıktısı doküman, 1 sayfalık el yazısı ile "Kuvayı Milliye Andı" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman, 1 adet Bağımsız Milletvekili Adayı Fikri KARADAĞ'a ait fotoğraf, 1 sayfalık boş Kuvayı Milliye Derneği Üye Kayıt Formu.Kuvayı Milliye Seçim Bildirgesi, Yüce Türk Milletine başlıklı,sağ üst köşesinde Mehmet Fikri KARADAĞ'm resminin bulunduğu ve Mehmet Fikri KARADAĞ-İstanbul 1.Bölge Bağımsız Milletvekili imzalı bilgisayar çıktısı, Ve, benzer mahiyetteki birçok yazı ve dokümanın da şüphelinin savunmasının aksine Kuvayı Milliye Derneği ile olan yakın ilişkini, bu yapılanmaya eleman temini için propaganda yaptığnı göstermektedir. 07.01.2007 tarihinde ruhsatsız silah ve örgütsel dokümanlar ile yakalanan Murat ÇAĞLAR'm yönetimindeki araçta elde edilen dokümanda ; "Kuvayı MİLLİYE alt birimi Özel Büro Erkut Ersoy, Ali ÖZOĞLU başkan yrd, Av.
1-Derneğin genel başkanı Fikri KARADAĞ 2-Hüseyin GÖRÜM, 3-Prof. Burhan Omay 4-İbrahim ÖZCAN 5-Kahraman ŞAHİN 6-Ali ÖZOĞLU,7-Hatice BAHTİYAR 8-Ahmet TÜRKYILMAZ 9-Nuri VARDARBAŞI isimli şahıslar hakkında istihbarı nitelikte bilgilerin olduğu görülmüştür. 1 -Derneğin genel başkanı Fikri KARADAĞ 2-Hüseyin GÖRÜM, 3-Prof. Burhan Omay 4-İbrahim ÖZCAN 5-Kahraman ŞAHİN 6-Ali ÖZOĞLUJ-Hatice BAHTİYAR 8-Ahmet TÜRKYILMAZ 9-Nuri VARDARBAŞI isimli şahıslar hakkında istihbarı nitelikte bilgilerin olduğu görülmüştür. Yine Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN ve Paşa (Kod) M. Fikri KARADAĞ' m sürekli kendisiyle irtibat halinde olmaları ve görüşmeleri ve Danıştay saldırısından sonra Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in ismini UBP listelerinden sildirmesi de kendisinin deşifre olmamak için bu şekilde davrandığını göstermektedir. Şeklindeki konuşmaların ve şüphelinin görüşmede muhatabı olduğu kişiyi onaylar tavrının ; Soruşturma evrakı bütününden de anlaşıldığı gibi, örgütün amaç ve ilkelerine aykırı davrandıklarını düşündükleri yönetimi askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırabilmek için askerleri emir komuta zinciri dışında hareket etmeye teşvik etme yönündeki çabalarını, ancak bu çabalarının sonuç vermediğini düşünerek vatandaşları yönetim aleyhine örgütleyip silahlı mücadeleyi de içerir şekilde faaliyet gösterme amacında bulunduğunu göstermektedir. Şüphelinin, ilişkide olduğu kişilerden aldığı bu e-mail mesajları, yukarıdan itibaren anlatılan telefon görüşmeleri,irtibatlan ve diğer faaliyetleri ile birlikte değerlendirildiğinde iddianameye konu bu soruşturma aleynine yürütülen dezenformasyon faaliyeti içerisinde yer aldığını göstermektedir.
Tipobet tv
Ayrıca; Türk Kara Kuvvetleri Havacılık Okulu Erkan Başkanı pilot Albay Erdal Özden, Beech Uçak Anonim Şirketi Uçak Kazası Teftişi John Ward ve Pratt ve Whitney Kanada Hava Güvenlik Teftişçisi Thomas A. Berthe’den oluşan heyet tarafından kaza ile ilgili düzenlenen güç kaynağı incelenmesi, raporunda motorların incelenmesi sonucu sıcak kısım tehlikesine ratlanmadığı, fakat çarpma sonucu ortaya çıkan yüksek güç gözlemlendiği, dolayısıyle çarpma anında motor hava girişinin buzla kapanması ve kompresör buz yutma durumu pek muhtemel karşılanmamakta olduğu belirtilmiştir. 2. İnceleme bölümünde belirtildiği üzere, Komisyonumuzca Eşref Bitlis paşanın ölümüne yol açan uçak kazası ile ilgili yapılan tahkikat dosyasının istenmesi üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı ilgili evrakın 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunduğunu belirtmiş, 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunan Eşref Bitlis olayı ile ilgili evrak da, içerisinde dava dosyaları, kaza ile ilgili bilir kişi raporları ve mahkeme ve Savcılık kararları ile birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Komisyonumuza ulaştırılmıştır. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Necdet MENZİR’in Komisyonumuza 23.1.1997 tarihinde bilgi verirken Alaaddin ÇAKICI’ya “sana hırsız veya terörist muamelesi yaparım” dediğini söylerken en azından, cinayete azmettirmekten sanık olan ve kaçak durumdaki bir kişiye adeta imtiyaz tanıdığını yada suçlular arasında statü sınıflandırması yaptığını, istemeden ortaya koyduğu, bunun İstanbul Emniyet Müdürlüğüne kadar yükselmiş bir polis şefinin görevini yaparken, yasaları herkese eşit uygulama yerine, kafasındaki indi değerlendirmelere göre uygulayabildiğini gösterdiği kanaatına varılmıştır.Görüşmek istemediler yani yapabilecek bir şey yok ben elçiyim." dediği, bunun üzerine Tutkun'un bilgi alma noktasında ısrar etmesi üzerine Erkut'un "Selim ee Mahroz Kod adlı adam şu an Türkiye'de bunu yaz istiyorsan." dediği, Tutkun'un bahse konu şahıs hakkında ne gibi bir işlem yapılacağını sorması üzerine Erkut'un "Normal devletin kendi Jandarması alsa açıklar bunlar kontra gerilla. 11.02.2007 tarihinde saat 11.00'de Beyoğlu İlçesi Savoy Otel'de toplanan gruba Ulusal Birlik Hareketi Platformu Başkanı şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY tarafından Yüce Türk milleti başlıklı basın bildirisinin okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. Kemal KERİNÇSİZ, Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GÜLALTAY ile Rafet ARSLAN ve Emre GULALTAY'ın katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Çünkü Aykurt, 23 Haziran 1998 tarihinde TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada, Mesut Yılmaz ile Akın Birdal suikastının azmettiricisi Semih Tufan Günaltay'm birlikte çekilmiş fotoğraflarını kamuoyuna açıklamıştı. Sadece 1998 yılında Radikal gazetesinde manşetten yayınlanan bir haberde Mesut Yılmaz-Abdullah Çatlı ve Eyüp Aşık'm birlikte olduğu fotoğrafları kendilerine satmak için bazı kişilerin getirdiği yer almıştı. Abdullah çatlı ile Mesut Yılmaz'm birlikte olduğu fotoğraf basında yer almadı.
Betist bahis sitesine üye olmak son derece kolaydır. Betist bahis ve casino sitesine toplamda 6 farklı ödeme yöntemi ile para yatırma işlemi yapabilirsinz. Hemen kaydolun ve Türkiye’nin önde gelen bahis sitesinin sunduğu avantajları keşfedin! Bunun için dikkat edilecek bazı detaylar şöyledir. Son yıllarda belki de; güvenlik kuvvetlerinin dikkatinin özelde Güneydoğuda görev yapanların PKK terörüne karşı yoğunlaşması sonucu Ülkemizde, İran-Afganistan ve Pakistan’dan gelip batı ülkelerine giden uyuşturucu ve batı ülkelerinden getirilen ve Ortadoğu ülkelerinde pazarlanan Captagon isimli cinsel uyarıcı trafiğinin yoğunlaştığı; gerek Kısmetim-1- ve Lucky-s gibi polisin başarılı operasyonları sonucu çok büyük miktarlarda uyuşturucunun yakalanması haberlerinin medyada sık sık yer alması, gerekse adları bu işlerle iştigal ettikleri için çok duyulan bazı kişi ve ailelerin çok hızlı bir şekilde zenginleşmelerinden anlaşılmaktadır. Hüseyin Kocadağ ve Ali Şen’in arkadaş olduklarını, o ikisininde Fenerbahçenin yönetiminde bulunduklarını, İzmit’te herkesin Saffet’in olayından Ali Şen’in 3-4 milyon doları akladığını, ancak kimsenin bunu ispat etmediğini, kendisinin edebileceğini ancak kendisininde hapiste olduğunu, Hanefi Avcı’yı tanımadığını, Veli Aktaş isimli arkadaşının Galatasaraylılar cemiyetinin Ankara Şubesine bakan ve Gazi Üniversitesinde profesörlük yaptığını Abdullah Yılmaz ile kendisini onun tanıştırdığını, kendisinden 15 seneden bu yana ilk defa böyle bir şey istediğini, konuyu bilen Bilal Atak isimli arkadaşı olduğunu, bu adamların 150 bin dolar ayırarak Bulgaristan’a gönderdiğini, Türkiye’ye kömür getirilmesi için Bulgaristan da bir adamla tanıştıklarını, bir kısım paralar karşılığı 6 ay kömür gelmediğini, gelen kömürün ise toz halinde olduğunu, Bilal ATAK’ın bunu geri gönderdiğini, paranın orada kaldığını, bu arada Abdullah Yılmaz’ın enerji alışverişi ile ilgili olarak Bulgaristandaki bu adamları Türkiye’ye getirdiğini, Bilal Atak bunların Ankara’ya geldiğini öğrendiğini, bunların otelde yakalandığını ve parasının iade edilmemesi nedeniyle Abdullah Yılmazın kızdığını, bunlarında Bilal’e dönüşte İzmit’e uğrayıp parayı ödeyeceklerini söylediklerini, Bilal Atak’ında onların takibine bir adam koyduğunu, bilahare köprüde 4 Bulgarın öldürüldüğünü, bilahare Abdullah Yılmaz’a telefon açarak, o’nun öldüğünü, sıranın kendisinde olduğunu söylediklerini, Abdullah Yılmaz’ın korktuğunu, Melih Aktaş’a söylediğini, Aktaş’ında kendisine söylediğini, kendisinin bunları yan yana getirdiğini, Atak’a 150 bin dolarının kendisinde olduğunu söylediğini, Turgay Çelebi’den 1 milyon 200 bin dolar alacaklarını, o zaman paralarını ödeyeceklerini söylediğini ve onları barıştırdığını, Turgay Çelebinin iflası nedeniyle 150 bin dolar ödenemeyince, Abdullah Yılmaz korktuğunu Bilal Ataktan, Genel Müdür Yardımcısı Kaya ile çocukluk arkadaşı olduğunu oradan kendisine sılaşı vermeyi kararlaştırdıklarını ve kendisininde tonu 10 dolardan sılaşı satın aldığını, yumurtalık hattı açıldığında da 110 bin tona yakın mal olduğunu, o malıda sılaş diye vereceklerini ve onlarında bunu fabrikalara fuel-oil olarak satacaklarını, ancak bu işler patlayınca, onun da durduğunu, kendisinin Abdullah Yılmaz’a hasta çocuğunun tedavi masraflarıda dahil olmak üzere enaz beş milyar lira verdiğini belirtmiştir.
Connected News:
yeni deneme bonusu veren siteler 7slots casino giriş matadorbet güncel giriş casino bonus bahisal giriş